Anonim Şirkete Yatırılan Paranın İadesi Talebine İlişkin Alacağın Tahsili İmkanının Ortadan Kaldırılmasına Yönelik Anayasa Mahkemesi Kararı Hakkında Bilgi Notu

07.02.2024 tarih ve 32453 sayılı Resmî Gazete’de; anonim şirkete yatırılan paranın iadesi talebiyle açılan dava sırasında yapılan kanuni düzenleme sonucu alacağın tahsili imkanının ortadan kaldırılması nedeniyle, Anayasa’nın 35. maddesinde yer alan mülkiyet hakkının ihlaline ilişkin yapılan anayasa bireysel başvurusu hakkında 2020/21022 başvuru numaralı ve 14.12.2023 karar tarihli Anayasa Mahkemesi (“AYM”) kararı (“Karar”) yayımlanmıştır.

Karar’a konu başvuruda; AYM’ye başvuruda bulunan başvurucunun yüksek getiri sağlanacağı ve talep edildiğinde geri ödeneceği garantisi ile Karar’a konu şirkete bir miktar para yatırdığını, ancak sonrasında şirketin usulsüz işlemlerle kendisini ortak olarak göstermesi nedeniyle parasını alamadığını iddia ederek açtığı dava sırasında yapılan kanuni düzenleme sonucunda alacağının tahsil imkânının ortadan kaldırılması nedeniyle mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiği iddiası incelenmiştir.

AYM tarafından, somut olayda, başvurucu tarafından şirkete yatırdığı paranın iadesi talebiyle kanun yoluna başvurulmasından sonra, kanuni düzenlemede değişiklik meydana geldiği belirtilmiştir. Bu bağlamda ilgili düzenlemeye göre; payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü aracın, mevzuat kapsamında pay kabul edileceği, ortaklıklara yapılan ödemelerin pay karşılığı yapılmış kabul edileceği, ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılacağı, bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığının da iddia edilemeyeceği ifade edilmiştir. Dolayısıyla istinaf incelemesinde, belirtilen ortaklık ilişkileri hakkında geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığı gibi nedenler ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayanılarak açılan davaların, “karar verilmesine yer olmadığı” kararı verilerek sonuçlandırılacağının kesin olarak hüküm altına alınmış olduğunun görüldüğü vurgulanmıştır. 

Ek olarak Karar’da, dava konusu kuralın, şirketler ile tasarruf sahipleri arasındaki menfaat dengesinin kurulmasında yeterince başarılı çözümler sunmadığı ve menfaat dengesinin şirketler lehine kayması sonucunu doğurduğu belirtilmiştir. Yürürlüğe giren kanuni düzenleme ile taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinin varlığının başka bir incelemeye gerek görülmeksizin kabul edilmiş olduğu ve açılan davaların “karar verilmesine yer olmadığı” kararının verilerek sonuçlanacağının hüküm altına alındığı ancak kanuni düzenlemenin amacının tüm ortakların, şirketlerin ve şirketlerin sermayesine güvenerek ilişki içerisine giren üçüncü kişilerin korunması olduğu; mevcut durumda ise başvurucunun iddialarını ileri sürebileceği hukuki korumadan mahrum bırakıldığı vurgulanmıştır.

Neticede ise AYM, başvurucunun alacaklı olduğunu ileri sürdüğü bedeli tahsil edebilmesine imkân tanıyan etkili başvuru yolunun, yasal düzenleme ile ortadan kaldırıldığı ve etkili bir giderim sağlama kapasitesi bulunan dava yoluna başvuran başvurucu lehine verilen kararın yargılama sırasında yapılan kanuni değişiklik nedeniyle etkisiz bırakıldığı ve bu nedenle, Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkı ile bağlantılı olarak Anayasa'nın 40. maddesinde düzenlenen etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.

İşbu Bilgi Notu’nda yer alan Karar’a aşağıda yer alan linkten ulaşabilirsiniz;

2020/21022 Başvuru Numaralı ve 14.12.2023 Karar Tarihli AYM Kararı

Bilgilerinize sunulur,

Saygılarımızla.

Next
Next

ÖDEME VE ELEKTRONİK PARA KURULUŞLARININASGARİ ÖZKAYNAK MİKTARLARININYENİDEN BELİRLENMESİ İLE İLGİLİ TEBLİĞE DAİR BİLGİ NOTU